Sırpsındığı Muharebesi - 1364

Sırpsındığı savaşı olarak bilinen savaş, Osmanlı Devleti’nin en önemli savaşlarından biridir. Savaş Osmanlı’nın Balkan topraklarındaki kaderini belirleyecektir. Tarihler 1364 yılını göstermektedir. Sultan 1. Murad Anadolu’yu düzene sokmak için Anadolu topraklarına geçmiştir. Sultan 1. Murad Balkan topraklarını ise Lala Şahin Paşa idaresine vermiştir. Sultan 1. Murad Anadolu topraklarında Katalanların kalıntıları ile uğraşırken, Osmanlının Balkanlarda ilerleyişinden rahatsız olan Bulgarlar, Sırplar, Eflak ve Bosna Prenslikleri Papa öncülüğünde bir haçlı ordusu kurulması kararı aldı.

Sırpsındığı Muharebesi

Papa 5. Urbanus aracılığı ile kurulan haçlı ordusuna Sırp İmparatorluğu, Macar Krallığı, Bulgar İmparatorluğu, Eflak Prensliği ve Bosna Prensliği dahil oldu.Bu ordunun toplam mevcudiyeti kimi kaynaklara göre 40.000 iken kimi kaynaklara göre 100.000 kişiden oluşmaktaydı. Kurulan haçlı ordusu çok hızlı bir şekilde hiç beklemeksizin Osmanlının Balkanlardaki toprakları üzerine yürüdü. Durumu öğrenen Lala Şahin Paşa hemen Sultan 1. Murad’a mektup gönderdi. Sultan Murad’ın ise bu hızda ilerleyen bir orduya cevap verebilmesi imkânsız görünüyordu. Bu sebepten Sultan Murad, Lala şahin Paşa’dan, düşmanı oyalamasını ve kendisinin gelebileceği süreye kadar vakit kazanması istenmişti. Lakin kendi döneminde Sırplar tarihinin en güçlü zamanını yaşamaktaydılar. Sırplar adeta kendilerini Roma’nın varisi olarak görüyor ve Türkleri Anadolu’dan söküp atmayı, ardından ise Roma topraklarını ele geçirmeyi hedefliyorlardı. Sultandan yardımın hızlı bir şekilde gelemeyeceğini anlayan Şahin Paşa, akıncı beyleri ile zor bir karar almak zorunda kalmışlardı. Akıncı beyleri ile alınan karar, düşmana baskınlar yapıp gerek yıpratma gerekse bunaltma üzerine oldu. Haçlı ordusu ise Osmanlı topraklarında kolayca ilerlemesinden kaynaklı kendisine duyduğu güven git gide artmış, hatta daha savaşmadan zafer kazandıklarını düşünenler bile olmuştu. Edirne’ye kadar hiçbir mukavemet ile karşılaşmadan ilerlemenin tam bir zafer olduğunu sanan Haçlı ordusu askerleri, Edirne yakınlarında bir yerde gece dinlenip, eğlenip ertesi gün şehri almak için harekete geçeceklerdi. Osmanlı topraklarında hiçbir Osmanlı askeri ile savaşmadan Edirne önüne kadar gelen askerler, dinlendikleri o gece adeta zaferi kazanmış gibi içkiler içip sarhoş olmuşlardı. Gecenin en karanlık yerinde, neredeyse tüm Haçlı ordusu sarhoş bir şekilde baygınken, Hacı İlbey komutasındaki 4.000 kişi geceyi Allah Allah nidaları ile aydınlattı. Hacı İlbey, ordusunu dört parça halinde dağlardan davul sesleri ile aşağı indiriyordu. Düşman yaşadığı şoku dahi atlamadan şehadet şerbeti içmeyi kendine şeref bilen akıncı ordusu adeta bir ok gibi haçlı ordusunun karargahına saldırıyordu. Haçlılar dehşete düşmüştü. Sarhoşluğun etkisiyle kendi arkadaşlarını Osmanlı sanan haçlılar birbirini kesiyordu. Korkudan dehşete düşenler, canını kurtarmak için kaçma telaşına kapıldılar. Kaçmaya çalışanların çoğu Meriç nehrinde boğularak ölüyorlardı. Sabah olup güneş doğduğunda durumun ciddiyeti daha da net oraya çıkmıştı. O sabah Meriç nehrinin rengi kızıl olarak akmıştı. O gün bin atlı dev gibi bir orduyu yenmişti. Türk ve İslam tarihin en büyük zaferlerinden biri olan Sırpsındığı savaşında Akıncı komutanları bir destan yazmıştı. Osmanlıyı Balkanlardan atmayı düşünen haçlı ordusu benzerine nadir rastlanan yenilgi ile Osmanlılara bulaşmanın bedelini anlamışlardı. Tarihimize bu şanlı zaferi yazan Ecdadımızdan Allah razı olsun, mekanları cennet olsun.

İstanbul'un Fethi - 1453

Hz. Muhammed (s.a.v)'in bu hadisini duyan tüm Müslümanlar bu övgüye ulaşmak için yüzyıllarca Konstantiniyye'yi fethetmek için ordular hazırlayıp seferler düzenlemişler. Seferlerin ilki Hz. Osman (r.a) dönemi sırasında gerçekleşti. Hz. Muaviye (r.a) yönetimindeki İslam ordusu İstanbul'a gelmiş ve Roma ordusuyla çarpışmıştır. Lakin bir sonuç alamayan İslam ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştı. İkinci saldırı ise Hz. Muaviye (r.a)'nin halifeliği sırasında gerçekleşti. Yezid bin Muaviye ve yönetimindeki İslam ordusu Konstantiniyye'yi fethetmek için yola çıktılar. İslam ordusu içerisinde 90'lı yaşlarında ki Sahabe Eba Eyyüb El Ensari de vardı. Ve tek amaçları Hz. Muhammed (s.a.v)'in övgüsüne ulaşmaktı. Kuşatma denizden ve karadan yapılmış, ordu içerisinde Eba Eyyüb El Ensari gibi birçok Sahabe ve İslam mücahidi çar...

I. Kosova Savaşı - 1389

Osmanlıyı yine Balkan topraklarından atmak isteyen Sırpların ittifak ordusu ile oluşturduğu savaş… Sırplar Osmanlının Çirmen ve Sırpsındığı savaşlarında aldıkları yenilgileri kabullenemiyor, Osmanlıya derinden bir kin duyuyorlardı. El mahkûm yenilgiler neticesinde Osmanlının Vassalı konumuna gelmişlerdi. Osmanlıya düzenli vergi ve asker vermekteydiler. Osmanlıya düzenli olarak vergi ve asker verdikleri bir dönemde, Anadolu topraklarında kendini Selçuklu varisi olarak gören Karaman hükümdarı Alaeddin Bey rahat durmamış ve Osmanlı topraklarını işgal etmişti. Bu duruma çok sinirlenen Murad’ı Hüdavendigar Ordusunu toplayıp Karaman Beyine ders vermek için yola çıktı. Karaman ile yapılan savaşta Osmanlı zaferi kazanmıştı kazanmasına lakin emrinde bulunan vassal orduları şehirlerde taşkınlık çıkardıkları için ağır bir ...